
Yaşadığımız
dünyada her an yeni bir şey oluyor. Keşke olanların hepsi harika şeyler, bütün amaç “dünyada yaşayan tüm insanların mutlu olmasını sağlamak”
diyebilseydim. Ya da, her an bütün
insanlar birbirini sevgiyle kucaklıyor, sadece kendileri için değil tüm
insanlık için dua ediyor, dünyada yaşayan herkesin eşit şartlarda insanca
yaşaması artık çok yakın diyebilseydim…
Sizi bilemem ama ben; sevgisizliğin tavan yaptığı, kibir, hırs, hatta nefretle çevrelenmiş bir dünyada, güç savaşları içinde yaşam mücadelesi veren insanlar ve çocuklar görüyorum.
Sonra uzun uzun
düşünüyorum; hep böyle miydi diye? Değildi, biliyorum… Bir zamanlar, bir
yerlerde, herkesin eşit olduğu, kederin uğramadığı, sadece mutluluğun olduğu,
yapılan her şeyin insanlık için yapıldığı, insani değerlerini kaybetmemiş
kişilerin yaşadığı bir yer vardı.
Peki ne oldu da,
böyle oldu? Böyle oldu çünkü; biz “sonsuzluğu” kendi çıkarlarımız için
devşirdik, bambaşka bir kılığa soktuk. Oysa O, bize birçok değişik yol ve ustayla
bambaşka şeyler söylemişti.
İşte ben şu sıralar, herkesin
mutlu olacağı, kederin ve korkunun hiç olmayacağı bir yaşam için, “Sudangelen
Ülkesi”ndeki çocuklarla birlikte, “Sonsuzluğun Kadim İsmini” arıyorum. Ruhum
orada ve onlarla… Bu uzun bir yol ve ne kadar vaktimi alacağını bilmiyorum, yolda bizi nelerin beklediğini ya da başarıp başaramayacağımızı da… Ama o kadar
umutluyum ki, eğer sevgi ve insanlık için yürüyorsak “Her Şeyin Sahibi” bize yardım edecektir.
Yardım ya da yardımların nasıl geleceğini bilmesem de, onları gördüğümüzde bir
şekilde fark edeceğimizi biliyorum.
Bize iyi
dileklerinizi gönderir misiniz?
Sevgiyle Kalın
Nilgün TURAN